29 Ocak 2011 Cumartesi

ZENCEFİL, KARANFİL, PEKMEZLİ KURABİYE



Merhaba,
Bu aralar farkındaysanız kurabiyelere takmış durumdayım :)) Yağmurlu, soğuk bir kış gününde içimizi ısıtsın, ruhumuzu okşasın istedim bir fincan sıcacık çayla :) Aslında kendi tarifimi yapacaktım ama evde pudra şekeri kalmamış internetten değişik tariflere bakayım dedim.. Toz şekerle yapılan yine baharatlı bir kurabiye tarifi buldum KEKEVİ'NDEN... Yok yok bu tarifte pekmeze kadar herşey mevcut, faydaları saymakla bitmez.. Orijinal tarif için yandaki adresi ziyaret edin çünkü ufak tefek değişiklikler yaptım aşağıda kendi yaptığım şekliyle tarifi sizlere aktaracağım.Fırından çıkar çıkmaz iki tanesinin yolculuğu  oğlum Ergin'imin midesinde son buldu  :)) Şimdi darısı başımıza inşallah...  Ben beğendim, darısı sizin başınıza :))


Malzemeler:

  • 3,5 su bardağı un
  • 1 tepeleme çay kaşığı karbonat
  • 2 tepeleme çay kaşığı toz zencefil
  • 1/2 çay kaşığı tarçın
  • 1/2 çay kaşığı karanfil tozu
  • 125 gr. oda ısısında margarin
  • 1 + 1/4 su bardağı toz şeker
  • 1 yumurta
  • 3 yemek kaşığı pekmez
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
  • Damla çikolata ( süslemek için )
Yapılışı :
  1. Unu, karbonatı, toz zencefili, tarçını, karanfil tozunu  bir kaba eleyin.
  2. Ayrı bir kapta toz şekeri, yumurtayı, pekmezi, limon suyunu çırpın.
  3. Daha sonra çırpılan malzemeyi ve margarini unlu toz karışımına ekleyerek , kulak memesi yumuşaklığında olana dek yoğurun.
  4. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine ister parçalar halinde koparıp yuvarlayarak dizin, isterseniz de kalıplarla kesip yerleştirin. Ben ilkini tercih ettim. Ve üstünü damla çikolatası ile süsledim.
  5. 165 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 12 dakika pişirin. Süre gerçekten önemli çünkü ben 2 dakika fazla pişirdim renkleri hemen koyulaşmaya başladı.
  6. Fırından ilk çıktıklarında pufidik yumuşaklıkta oluyorlar :) sonra dinlenince daha sert kıvama geliyor kurabiyeler.









    BON APPETİT...


27 Ocak 2011 Perşembe

Carte d'Or


Yıllardır dondurmalarını afiyetle yediğimiz, yazın içimizi serinlikle kaplayan kışınsa mutluluk veren ve tatlılarımızın güzel eşlikçisi olan dondurma ürünlerinin yanı sıra Carte d'Or şimdide tatlı, kek, puding, süsleme ve modern tatlılarıyla sofralarımızı şenlendirecek ve süsleyecek.
Eminim televizyonlarda reklamına rastlamışsınızdır ya da gazetelerde görmüşsünüzdür veya internette mutlaka karşınıza çıkmıştır... Ben reklamlarına bayıldım, harika görseller yakalamışlar. Kekler , kurabiyeler kabarıp pişerken, tatlıların içinden akan çikolata şelaleleri ,insanın aklını başından alıyor :)  görüntü enfesti eminim tatlarıda öyledir.. En kısa zamanda deneyip sizlerle paylaşacağım bu lezzetleri.....







Modern Tarifler adını verdikleri seri Fondan, Macaron ve Volcano'dan oluşuyor.

                




Sade, Limonlu, Kakaolu ve Çikolatalı Sufle Kek karışımlarından oluşuyor.














Sade ve kakaolu Krem Şanti ile Çikolatalı Sos'tan oluşuyor.


Çikolatalı Cookie, Crémé Bruléé, Hindistan Cevizli Coco Cookie ve Créme Caramel'den oluşuyor.














Bitter Çikolatalı, Vanilyalı, Çikolatalı Fındıklı, Çikolatalı, Kakaolu, Çilekli ve Muzlu olmak üzere 7 çeşitten oluşuyor.










Daha detaylı bilgi ve tarifler için web sitesini ziyaret edin.

23 Ocak 2011 Pazar

FIRSAT CLUB

E-Posta’nızdaki Fırsat Karmaşasına Son Verin!


Eğer her gün e-postanızı dolduran onlarca fırsat mailinden sıkıldıysanız Fırsat Club tam da size göre!
Fırsatclub tek bir yerden, Türkiye internet ortamındaki tüm fırsat ve kampanyaları günlük olarak takip etmenizi sağlayan ücretsiz bir servistir.
Ayrıca  geliştirmiş olduğu sistemle kullanıcılarının tercihlerine göre tek bir e-posta ile bilgilendirme yapabiliyor. Yani, eğer siz sadece “güzellik” ya da “yeme-içme” fırsatlarıyla ilgileniyorsanız onunla ilgili tek bir e-posta alıyor ve sadece o kampanyalardan haberdar ediliyorsunuz.
Hayatınızı kolaylaştıracak bu servisten yararlanmanız için yapanız gereken ise www.firsatclub.com ’u ziyaret ederek, e-posta adresinizi ve takip etmek istediğiniz fırsat türlerini belirtmeniz.



20 Ocak 2011 Perşembe

LORLU EV POĞAÇASI


Merhabalar,
Dün bloglarda gezerken çok pratik bir ev poğaçası tarifine rastladım.Hatice Yaşar'a ait bu tarifin orijinaline burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. Hemen notumu almıştım ve sabah kahvaltıda değişik birşeyler olsun istedim. Bir yandan çayımız demlenirken diğer yandan hamuru hemencecik yoğurup fırına atıverdim veeee mis gibi piştiler. Tavşan kanı demlenmiş çayımızla afiyetle yedik veee mutlu son :)) happy end :)
Orijinal tarifteki miktarlarda değişiklikler yaptım.Aşağıda kendi yaptığım miktarları veriyorum, gerçekten çok pratik kısa sürede hazırlanıp , pişebilen ve sonuçtan memnun kalacağınız bir tarif. Şimdiden afiyet olsun...
.

Malzemeler:
1 yemek kaşığı margarin ( oda sıcaklığında )
2 kahve fincanı sıvıyağ
2 kahve fincanı yoğurt
1 adet yumurta ( sarısı üzerine sürülecek )
1 paket kabartma tozu
Alabildiği kadar un
1,5 çay kaşığı tuz

Üzeri İçin:
Çörek otu

İçi İçin:
1 kase lor peynir
Maydanoz ( istenen miktarda )
1 çay kaşığı karabiber ( isteğe bağlı )


Yapılışı :

1.  Margarini, sıvıyağı, yoğurdu, yumurta akını ve tuzu yoğurma kabına 
      alarak karıştırın, malzemeler iyice karışınca kabartma tozunu ekleyin ve unuda ekleyek hamur kulak memesi yumuşaklığına gelene kadar yoğurun.

2.  Elinizle parçalar koparıp elde yuvarlayın ve açarak ortasına yeterli miktarda peynir harcını koyduktan sonra ( lor peynirini, kıyılmış maydanozu ve karabiberi bir kapta karıştırın ) kapatın - ben poğaçaların kapattığımız kısmı alta gelecek şekilde tepsiye diziyorum - ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.

3.  Üzerine yumurta sarını sürün, çörekotunu serpin.

4.  Önceden ısıtılmış  180 derece fırında poğaçaların üzeri kızarana kadar pişirin.

NOT: Kahve fincanları türk kahvesi fincanı olacak.




BON APPETİT...

17 Ocak 2011 Pazartesi

ZENCEFİLLİ ŞEKER KURABİYELER



Merhabalar ,
En son zencefilli kek yapmıştım yine zencefilden devam ediyorum bu seferde tatlı ve süslü kurabiyelerle evlerinize ve midelerinize konuk olacağım :) Evdeki toz zencefillerimi bitirmeye kararlıyım , hakikaten bereketliymiş arada buraya yazamadığım tariflerim de oldu .... İnşaallah bitecek... Bu seferkinin güzelliği bu kurabiyeleri canım oğlum Ergin için yaptık, yaptık diyorum çünkü süslemelerde bana şeker mi şeker bir hanımefendi :) yardım etti..Kendileri benim canım yiğenim Çağla olur efendim o nedenle de biz tadından yiyemedik, deseeeem yalan olur bir tepsi kurabiyenin yarısı bitti bile :) Afiyetler olsun, ağızlarımız tatlansın........


Malzemeler:
  • 1 adet yumurta
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 paket kabartma tozu
  • 200 gr. yumuşak margarin
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 tatlı kaşığı toz zencefil
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • Alabildiği kadar un
Süsleme İçin:
  • Dr.Oetker'in hazır renkli glazürleri


Yapılışı:
  1. Öncelikle karıştırma kabına yumurtayı, pudra şekerini, kabartma tozunu, margarini, sıvıyağı ve baharatları alarak beraberce karıştıralım.
  2. Hamur kıvamına gelene kadar un ekleyerek yoğuralım.
  3. Hamur kıvamına geldikten sonra streç filme sarıp 1 saat kadar buzdolabında dinlendirelim.
  4. Dinlenen hamuru merdaneyle açarak çeşitli kurabiye kalıpları ile kesip, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Vermiş olduğum miktarlarda tam bir fırın tepsisi ölçüsünde kurabiye çıkıyor.
  5. Önceden ısıtılmış fırında 170 derecede yaklaşık 20 - 30 dakika pişirin.
  6. Fırından aldıktan sonra soğutup, üstlerini dilediğiniz gibi süsleyebilirsiniz, sade olarakta tüketilebilir. Ben süslemede Dr. Oetker'in hazır renkli glazürlerini kullandım.
                           

                                  Bunlar yiğenimin süslediği kurabiyeler :))) Nasıl ama ?




  BON APPETİT...







15 Ocak 2011 Cumartesi

100 TARİHİ LOKANTA - Dr. Oğuz Erkara


2010 yılının sonbaharında baskısı çıkmış olan kitap ismindende anlaşılacağı üzere lokantaların tarihini anlatan bir kitap.Siz de merak etmez misiniz ? Çok salaş bir yerde olsa , lüks bir yerde olsa mutlaka bir anı, iyi, kötü yaşanmışlıklar içeriyordur... İşte bu noktada Dr.Oğuz Erkara - hani klasik bir laf vardır yediğin içtiğin senin olsun bana gördüklerini anlat diye - devreye giriyor vee gitmiş, gezmiş, yemiş olduğu lokantaların tarihçelerini araştırıyor ve kitap haline getiriyor. Çokta güzel bir işe imza atıyor. Belkide birçoğumuzun gidip, daha önce yemeklerinden tattığı yerler vardır ve hikayelerinide okuduğumuzda bizi şaşırtacak, etkileyecek noktalar olacaktır. Keyifle okunacak bir kitap olmuş. İçlerinden bir tanesi benimde bildiğim bir hikayeydi, aşağıda size aktaracağım, belki siz de biliyorsunuzdur, İkbal restaurant'ının hikayesi:

İKBAL 1922 ( AFYON )
İkbal'in kurucusu Salim Usta, yemek sanatını 1900'lü yılların başında Yıldız Sarayı'nda aşçı yardımcılığı yaptığı sıralarda öğrenmiş. 1922'de memleketi Afyon'da Zümrüt adıyla ufak bir restoran açmış. Dışarıda yeme alışkanlığının olmadığı o yıllarda Salim Usta'nın tencere yemekleri meşhur olmaya başlamış. 1934'te Atatürk'ün Afyon ziyareti sırasında Salim Usta'nın itinayla hazırladığı sofra Ata'nın dikkatinden kaçmamış. Yemeği ve sofrayı çok beğenen Atatürk, ustayı yanına çağırıp " Sen böyle gidersen bahtın çok açık olur. Lokantanın adını da, bahtın açık anlamına gelen İkbal olarak değiştir" demiş. Hatta Atatürk Afyon'dan ayrılmadan önce bir kez daha önünden geçtiği lokantanın isminin çoktan değiştiğini görmüş. Salim Usta ölünce yerine oğlu geçmiş. Torun Salim Pancar, 1989'da Ankara-İzmir-İstanbul kavşağında İkbal Dinlenme Tesisleri'ni, 2000'de ise beş yıldızlı İkbal Termal Otel'i açmış. Bugün İkbal, Türkiye genelinde 43 şubesiyle hizmet veren bir marka.

Diğer 99 lokantanın hikayeleride merak edenler için kitapta toplanmış.Keyifli okumalar......  

13 Ocak 2011 Perşembe

KAKAO BULUTLARI :)))



Merhaba,

Harika bir blogla tanıştım.. Kakao bulutlari... Gerçekten sayfayı ziyaret ettiğinizde siz de göreceksiniz, blog tasarımıda , blog sahibesi Nur Vural Hanımefendi'nin pasta ve kurabiye tasarımlarıda harika... İnşallah bende birgün böyle güzelliklere imza atabilirim diyerek , aynı zamanda yapacağı bir etkinliktende haberdar etmek istiyorum sizi... Sağ tarafta linkini ve fotoğrafını yayınladım, eğer siz de kendisiyle beraber kurabiye süslemek isterseniz yapmanız gereken şeyler çok basit hemen BURAYA TIKLAYARAK öğrenebilirsiniz...

ZENCEFİLLİ KEK




Yine mi dediğinizi duyar gibiyim :)) Ama evet yine yine.... Ne yapayım kekleri çoook seviyorum, severek yapıyorum, severek yiyorum :)) yediriyorum..... Yarın arkadaşlarım gelecek yarın yine yapacağım mesela :))




Malzemeler :

  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 3/4 su bardağı sıvıyağ
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı tepeleme toz zencefil
  • 1 çay bardağı damla çikolata
  • 3 su bardağı un

Yapılışı:
  1. Her zaman olduğu gibi tüm malzemeler oda sıcaklığına getirilmiş olmalı.
  2. Öncelikle yumurta ile toz şekeri karıştırma kabına alın ve homojen olana dek çırpın.
  3. Ardından süt ve sıvıyağı ekleyin tekrar çırpın.
  4. Un, kabartma tozu, toz zencefili ekleyip tekrar çırpın ve en son damla çikolataları da ekleyerek karıştırdıktan sonra yağlanmış kek kalıbına dökün ve önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 45 - 55 dakika pişirin.



ZENCEFİL'İN FAYDALARI  : 
  • İştah açıcıdır,
  • Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar,
  • Mideyi düzenler,
  • Mide bulantılarını giderir,
  • Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir,
  • Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic),
  • Solunum yollarını açar,
  • Kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışması demektir)
  • Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.
  • Zencefil gerçekten iyi bir antioksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur)
  • Kalp ritminin düzene girmesini sağlar,
  • Özellikle romatizmal rahatsızlıklarda kullanılmaktadır.
  • Baş ağrılarını giderici özelliği vardır,
  • Uykuyu rahatlatır,
  • Kandaki kollesterolü düşürür.






                     BON APPETİT...


11 Ocak 2011 Salı

PORTAKAL JÖLELİ İRMİK TATLISI

Mis gibi turunç kokan bahçeleri düşünün... Akdenizliler düşünmekten daha fazlasını yapar onlar yaşarlar, o dokuyu hisseder, o kokuyu teneffüs ederler... İnsanın içini kıpır kıpır eden bir ferahlık ve renklerinde neşe, heyecan, canlılık vardır.. Bu dizeler evet yanılmadınız yukarda fotoğrafını koyduğum turunçgiller için. Hafif, mideyi yormayan, serin bir tatlı olan Portakal Jöleli İrmik Tatlısı tarifimi



Malzemeler :
 İrmik Tatlısı İçin :
  • 1 su bardağı irmik
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 4 su bardağı süt
Üzeri İçin:
  • 1 veya 2 adet portakal
Jölesi İçin:
  • 1 paket portakal jölesi
Yapılışı:
  1. Öncelikle irmik tatlısınız hazırlıyoruz.Bunun için irmik, toz şeker ve sütü bir tencereye alın, orta ateşte sürekli karıştırarak koyu kıvama getirin. 
  2. Bir-iki taşım kaynadıktan sonra ocaktan alın ve suyla ıslatılan kalıba boşaltın. Ben bunun için yuvarlak borcam kullandım.
  3. Portakalları yuvarlak veya yarım ay şeklinde kesin. Dilediğiniz şekilde irmik tatlısının üzerini süsleyin. Benim seçtiğim portakallar ince kabuklu olduğu için, güzelce yıkadıktan sonra kabuklarıyla beraber kullanmayı tercih ettim. Hem görüntü açısından, hem de lezzet açısından çok güzel oldu.
  4. Ve son olarak jöleyi kutu üzerindeki tarife göre hazırlayın. Ben 2,5 çay bardağı suyu kaynatıp ocaktan aldıktan sonra toz jöleyi içine katıp eriyene dek karıştırdım, ardından 2,5 çay bardağı soğuk suyu ilave ederek karıştırıp portakal dilimli irmik tatlısının üzerini kaplayacak şekilde döktüm.
  5. Tatlı ılıdıktan sonra buzdolabına koyup, jöleler donana kadar bekletip, ardından servis yapabilirsiniz.





                                                      BON APPETİT...

10 Ocak 2011 Pazartesi

LEZZETLİ YEMEĞİN SIRLARI

Geçtiğimiz hafta sonu gazete ekinde röportajını okuduğum liderlerin aşçısı olarak bilinen Vedat Başaran'ın lezzetli yemeğin sırlarını verdiği dört maddeyi aşağıda aynen sizlere aktarıyorum. Sizde göreceksiniz aslında hepimizin bildiği ama pratikte bazen gözden kaçırabildiğimiz püf noktaları mevcut. Aslında basit, kolay gibi görünen bu küçük ayrıntılar yemeklerin daha lezzetli olmasını sağlıyor.


  1. Mevsiminde iyi malzeme kullanmalarını öneririm. Ayrıca yemeği yaparken her aşamada verilen tarife bire bir uymaları ve sık sık tadına bakmaları gerek.
  2. En önemli mesele de, bütün malzemeleri yemeyi pişirmeye başlamadan önce hazırlamak. Genelde hanımlar, tencereyi ateşe koyuyor, soğanı üstten doğruyor, gidiyor maydanozu, kabağı, patatesi hazırlıyor. Bu süre içinde sıcaklıklar, tempo kaçıyor. Bu aşamadan sonra geriye dönmek mümkün değil. Dolayısıyla kullanacağı malzemeleri önceden hazırlayıp önüne koyacak.
  3. Pişecek olan malzemenin sıralamasını da iyi belirlemek lazım. Bazı malzemeler çok kısa sürede, bazı malzemeler çok uzun sürede pişecek.
  4. Bazı malzemeler gereğinden fazla pişerse acıma yapabilir. Birtakım aromatik otları, yemeğe direkt katmaktansa, bir tülbentin içine sararak katarak yapmalarında fayda var.  




                                                      BON APPETİT...

4 Ocak 2011 Salı

ÇITIRR BÖREK



Yeni bir yıldan kocaman bir MERHABAAAAA,

Dışarıda yağmurlu, soğuk ve rüzgarlı bir hava var. Evde canım oğlum Ergin'le beraberiz camdan meraklı gözlerle geçen arabalara bakıp bu ne? bu ne? sorularına cevap verirken birden anne börek deyiverdi ee şimdi oğlum istemiş ben yapmazmıyım.. Öğlen uykusunu uyurken bende bir çırpıda çıtır börekleri fırına atıverdim , uyandığında ise mis gibi demlenmiş çaylarımızla çıtır böreklerimizi yerken bulduk kendimizi :)))   Afiyetler olsun....

Malzemeler:
  • 4 adet yufka
  • 1 adet yumurta
  • 3 - 4 yemek kaşığı yoğurt
  • 1/4 su bardağı zeytinyağı veya sıvıyağ
  • Bir miktar su
  • Çörekotu
Harcı İçin:
  • 3 - 4 adet büyük patates
  • 2 adet orta boy kuru soğan
  • 1 - 2 kaşık salça biber veya domates isteğe kalmış
  • Karabiber, tuz, kırmızıbiber

Yapılışı:
  1. Öncelikle yufkaları üçgen şeklinde kesip hazırlayalım.
  2. Yoğurdu çırpıp içersine  yumurtayı, sıvıyağını ve çok koyu kıvamda olursa daha akıcı olması için bir miktar su ekleyebilirsiniz.
  3. İç harcı için küçük küçük doğranmış soğanları sıvıyağda pembeleştirin. İçerisine salçayı ve rendelenmiş patatesleri ( patatesleri haşlayıp, ezdikten sonrada ekleyebilirsiniz ) ilave edip karıştıralım. Tuzunu, karabiberini, acı seviyorsak kırmızı pul biberini damak tadınıza göre miktarlarını belirleyip ekleyin birkaç dakika beraberce kavurun.
  4. Yufkaların içini yoğrtlu harçla sıvayın ve iç harcını istediğiniz miktarda geniş kısma koyarak kalın sigara böreği şeklinde sarın. Yağlanmış veya yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yerleştirin. Kalan yoğurtlu harçtan böreklerin üzerini sıvayın. Ve üzerlerine çörek otu veya susam serpiştirin.
  5. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında yaklaşık 25 - 30 dakika üzerleri kızarana dek pişirin.
  6. Dilerseniz kıyma, kurusoğan,sıvıyağ ve baharatlardan oluşan kıymalı harç ile de pişirebilirsiniz.


   BON APPETİT...

3 Ocak 2011 Pazartesi

MUTLU YILLAR :)


YENİ YILDA TÜM DİLEKLERİN GERÇEKLEŞMESİ DİLEĞİYLE :)


Special design for Sonbahar Tatlar / Blog Tasarımı