10 Aralık 2010 Cuma

PERİŞAN KURABİYE :)


Merhaba,
Canım nicedir kurabiye istiyordu.. Ne yapsaaam, ne yapsam diye düşündüüm ve uzun zamandır yapmadığım tadını çok beğendiğim Perişan Kurabiye'yi yapmaya karar verdim sevgili dostlarım. Amaaaa Perişan Kurabiye biraz bende şekil değiştirdi :))Per-perişan Kurabiye halini aldı :)) Neden derseniz Allah ne verdiyse ekledim :) baharatları ve kuruyemişleri  çok severim kurabiyede... Umarım sizlerde beğenirsiniz.. Bu arada ben çayımı demledim veee kurabiyelerimden tadıyorum şu anda :)) Buyrun efendim sizleride beklerim ...... Sevgiyle kalın..... 

Ayrıca bu güzel kurabiye tarifimi sevgili Hasret'in  http://hasretlilezzetler.blogspot.com/2010/12/etkinlik-kurabiyeler-05-aralik-05-ocak.html linkinden ulaşabileceğiniz Kurabiye Etkinliği'ne gönderiyorum.


Malzemeler: 

  • 2 adet yumurta
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 250 gr. margarin, oda sıcaklığında
  • 1/2 paket kabartma tozu 
  • 1 paket vanilya
  • 1 su bardağı kuru üzüm
  • 1/2 su bardağı ceviz, küçük parçalara ayrılmış
  • Damla çikolata ( isteğe bağlı )
  • 1/2 çay kaşığı tarçın
  • 1/2 çay kaşığı zencefil tozu
  • Aldığı kadar un
Yapılışı:
  1. Öncelikle karıştırma kabına toz şekeri, margarini ve yumurtaları koyup yoğurun.
  2. Ardından un, kabartma tozunu ve vanilyayı ekleyerek, hamur ele yapışmayacak kıvama gelene kadar un ilavesiyle bir hamur yoğurun.
  3. En son kuru üzüm, ceviz, damla çikolata, tarçın ve zencefil tozunuda ekleyerek malzemeler hamurla özleşene kadar tekrar yoğurun.
  4. Yağlanmış veya yağlı kağıt serilmiş tepsiye küçük parçalar halinde koparıp gelişigüzel şekil verdikten sonra tepsiye dizin ve önceden ısıtılmış 175 derece fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin.
  5. Arzuya göre servis tabağına aldıktan sonra üzerine pudra şekeride serpebilirsiniz.



         BON APPETİT...



3 Aralık 2010 Cuma

ÇİKOLATALI RULO PASTA

  
Merhaba,
Bu sefer güzel bir etkinlik için mutfağa girdim sevgili dostlarım.. Hayatın Ta Kendisi Lokantası'nın  sahibesi sevgili Yasemin Sümengen yaklaşan yılbaşı için sofralarımızı taçlandıracak birbirinden nefis yılbaşı tariflerinin paylaşılacağı Yeni Yıl Tariflerinizi Paylaşmaya Ne Dersiniz? konulu bir etkinlik başlattı sayfasında. Bu tarif bu etkinliğe gidiyor. Haydi sizlerde kolları sıvayın veee birbirinden güzel tariflerinizi Yasemin Hanım'ın etkinliği'nde bizlerle paylaşın.. Mutluluklar paylaştıkça çoğalırmış tabiii kalorilerde öyle :))


Malzemeler:
Hamuru İçin :
  • 4 adet yumurta
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 su bardağı un
  • 1/2 su bardağı süt
Kreması İçin:
  • 3 su bardağı süt
  • 2 çay bardağı toz şeker
  • 1 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 2 tatlı kaşığı mısır nişastası
  • 1/2 paket ( 40 gr. ) bitter çikolata
Üstü İçin:
  • 1 paket krema ( 200 ml. )
  • 120 gr. bitter çikolata
  • Hindistan cevizi
  • Minik şeker kalpler
Yapılışı:
  1. Öncelikle hamuru için yumurtalar ve pudra şekerini mikserde çırpın. Sonrasında unu ekleyerek tekrar çırpın ve yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine dökün. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirin.Çıkardıktan sonra sütle ıslatın ve rulo yapın. Aksi takdirde bu işlem yapılmazsa hamur sertleşiyor ve sararken kırılıyor.
  2. Kreması için bitter çikolata hariç tüm malzemeleri tencereye alın ve ocakta sürekli karıştırarak koyu kıvam alana kadar pişirin.Ocaktan almadan hemen önce bitter çikolatalarıda içine katın ve tüm malzeme karışana dek karıştırın.
  3. Krema ılıyınca ruloyu açın ve kremayı içersine yayın tekrar sıkı bir rulo haline getirip - birleşme yeri altta kalacak şekilde- tel ızgaranın üzerine alın ve üzerine kalan kremadan kaplayın.
  4. Son olarak kremayı bir kaba alıp ocakta ısıtın ( kaynatmayın ) . Altını kapatıp içersine bitter çikolataları ekleyin ve hızlıca karıştırın, pürüzsüz bir kıvam alana kadar.
  5. Bu sosla pastanın üzerini kaplayın. Ben en üzerine ( yılbaşı tarifi olduğu için, kar yağsın istedim :) hindistan cevizi serpip, kırmızı şeker kalplerle süsledim.( Süsleme kısmını dilediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz.)


                            BON APPETİT...
                                                                 







2 Aralık 2010 Perşembe

HAVUÇLU KEK

Merhabalar,
Dün almış olduğum ödülün de etkisiyle kendimi gece mutfakta buluverdim :) Yine bir kek tarifiyle karşınızdayım. Şöyle bir geçmişe göz gezdirdim ağırlık kek tariflerinde efendim neden diye sorarsanız.. Bu kekseverlik nereden geliyor,çocukluğuma inmek lazım :)) Şaka bir yana ortaokul yıllarında ilk kez kendi başıma mutfağa girip yaptığım tarif bir kek ti ama ne kek hala ilk gün gibi gözlerimin önünde kabarmamış, kıtır kıtır tozşekerli, ıslakımsı değişik bir kek vee zaman içinde bende evrim geçirdim kendimi bu konuda güzelce geliştirdim. Keklerimi tüm dostlarım çok sever bu konuda mütevazı olamayacağım :) Bugünde aslında birçoğumuzun mutlaka yaptığı hani şu Issız Adam filmiylede meşhur olmuş, bizim ailede de çok sevilen besleyici özellikteki havuçlu kek tarifimi yıllardır yaptığım ölçü ve malzemelerle sizlerlede paylaşmak istedim. Şimdiden afiyet olsun....


Malzemeler:
  • 3 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 2 orta boy havuç
  • İstenen miktarda ceviz
  • 3 su bardağı un
Yapılışı:
  1. Öncelikle karıştırma kabına yumurtaları ve tozşekeri alarak karışım homojen bir kıvam alana kadar karıştırın.
  2. Yoğurt ve sıvıyağı da ekleyerek tekrar mikserde karıştırın.
  3. Un, kabartma tozu, vanilyayı, tarçını beraber eleyerek karışıma katın ve tahta kaşıkla karıştırın.
  4. En son rendelenmiş havucu ve küçük parçalara ayrılmış cevizleride kek hamuruna ekleyerek son kez karıştırıp, yağlanmış kek kalıbına dökün ve önceden ısıtılmış fırında 160 derecede yaklaşık 55 - 60 dakika pişirin.
  5. Fırından çıkardıktan sonra 10 dakika kalıbında dinlensin, soğuması için tel ızgaraya alın.
  6. Dilerseniz üzerine pudra şekeri serperekte servis yapabilirsiniz, ben sade halini tercih ettim.


                                                 BON APPETİT... 
                              


1 Aralık 2010 Çarşamba

BLOGUMUN İLK ÖDÜLÜ :))

                                                           


   MERHABA,
Bu sefer tarifle değil sizlere blogumun ilk ödülüyle - Blogcuların Oscar'ı :) -seslenmek istiyorum sevgili dostlarım. Bu ödülü bana blogunu zevkle takip ettiğim sevgili blogdaşlarım GÜLOANNE  ve MUKO göndermişler. Kendilerine buradan huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum beni bu ödüle layık gördükleri  için ve kurallar gereği bende bu ödülü 15 blogcu arkadaşıma gönderiyorum elbette hepsine göndermek isterim, herkes o kadar emek veriyorki paylaşım için.... Ve tabiki tüm blogculara diye sözümü bağlayıp aşağıda linkini verdiğim arkadaşlarıma gönderiyorum...


30 Kasım 2010 Salı

EKŞİLİ MUHALLEBİ

Merhaba,
Dün size söz verdiğim gibi dünkü kek tarifimden kalan sosu -buradan ulaşabilirsiniz- değerlendirmek için yaptığım muhallebi tarifini veriyorum.Aslında birçoğumuzun bildiği annelerin mutlaka bebeklerine ek gıdaya geçtiklerinde yaptıkları pirinç unlu muhallebi. Sadece son bölümde kalan sosu ekleyip karıştırdım ve sosta portakal ve limon suyu kullanıldığı için ekşimsi bir tat bırakıyor damaklarda. Afiyet olsun :)

Malzemeler:
  • 6 çay bardağı süt
  • 6 tatlı kaşığı pirinç unu
  • 6 tatlı kaşığı toz şeker
  • Ekşi sos
Yapılışı:
  1. Süt, pirinç unu ve toz şeker tencereye konulur, orta ateşte sürekli karıştırılarak muhallebi kıvamına gelene dek pişirilir.
  2. Göz göz olduktan sonra birkaç taşım daha kaynatılır ve altı kapatılır. Ekşili sos muhallebiye ilave edilir ve karıştırılır.
  3. Servis kaplarına pay edilir. Benim ölçülerimle  fotoğrafta gördüğünüz ayaklı servis kaseleri ile 3 adet çıktı.Üzeride isteğe bağlı renkli şekerlemelerle süslenebilir.


                            BON APPETİT...
                                                           


29 Kasım 2010 Pazartesi

BALLI İRMİKLİ KEK


Merhaba,
Yine bir kek tarifiyle geldim sevgili blogcu dostlarım ama bu seferki biraz tatlı :) Bu tarif yine Sofra dergisinden Ekim 2010 sayısından aldım. Bu kez dünya mutfaklarından seçtim sizler için. Tunus mutfağı dediğim gibi adı Ballı İrmikli Kek ama daha çok tatlı niyetine yeniliyor çünkü Tunus mutfağının bir özelliğide tatlıların bal ve şurupla servis ediliyor olmasıymış. 
Gelelim ufak tefek neleri değiştirdiğime yazacağım orjinal tarifte badem geçiyor ama evde fındık olduğu için fındık kullanmayı tercih ettim böyleside güzel oldu ama bir dahaki sefere bademle mutlaka denerim eminim çok güzel olur. Şurubunda limon ve portakal suyu olduğu için yerken şööyle ekşimsi bir tat bırakıyor ağızda ekşiseverlere duyurulur :) Hatta şurup miktarı fazla geldiği için kekin çekebileceği kadarını üzerine döktüm geri kalanını da güzel bir muhallebiyle değerlendirdim onun tarifide yarın burada olacak. Haydi afiyet olsun:)


Üzerine şurubunu döktükten sonraki hali


  
Malzemeler :
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 adet limonun rendelenmiş kabuğu
  • 1 adet yumurta
  • 1 çay bardağı irmik
  • 1 çay bardağı badem ( ben fındık kullandım )
  • 1 paket kabartma tozu
  • 4 yemek kaşığı yoğurt
Sos İçin :
  • 5 yemek kaşığı toz şeker
  • 3 yemek kaşığı limon suyu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • 1 su bardağı portakal suyu
Üzeri İçin:
  • Kıyılmış badem ( ben hindistan cevizi kullandım )
Yapılışı :
  1. Kek için tozşeker, tereyağı ve rendelenmiş limon kabuğunu krema kıvamı alana kadar karıştırın.
  2. Yumurta, irmik, kıyılmış badem, kabartma tozu ve yoğurdu ekleyip karıştırın.
  3. Karışımı, yağlanmış 30 cm.'lik fırın kabına boşaltın. Önceden ısıtılmış 160 derece fırında, 25-30 dakika pişirin.
  4. Sos için, tozşekeri eriyene dek tavada karıştırın. Portakal suyu, bal ve limon suyunu ekleyip karıştırın. Kekin üzerine gezdirin. Kıyılmış badem serpip servis yapın. Hindistan cevizide çok güzel yakışıyor ben hindistan cevisi serptim en üzerine.
FINDIĞIN NİMETLERİ :)  Kalsiyum, demir, çinko ve E vitamini açısından çok zengin olan fındık, kansızlığı önlüyor ve kemiklerin güçlenmesini sağlıyor. Fındığın yüksek kolestrolü düşürmeye yönelik etkisinide unutmamak gerekiyor. Günde bir avuç fındık yiyelim... :))



                                   Fırından ilk çıktığında, şurupsuz hali    




  BON APPETİT...

19 Kasım 2010 Cuma

İKİ RENKLİ KURABİYE

Merhaba,
Bayramın bu son gününe en sevdiğim kurabiyelerle veda etmek istedim ve Sofra dergisinin Mart 2009 tarihli sayısından Spiral Kurabiye olarakta bilinen İki Renkli Kurabiyesini yaptım. Nice bayramlara sağlıkla ve huzurla kavuşmak dileğiyle... Herkese afiyet olsun...



Malzemeler:
  • 250 gr. tereyağ ( bitkisel margarin kullandım )
  • 3 su bardağı un ( + 5 yemek kaşığı )
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 paket vanilya
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 1 yemek kaşığı süt

Yapılışı:  
  1. Tereyağını eritip, ılınmaya bırakın.
  2. Derin bir kaba un, pudraşekeri ve vanilyayı eleyin. İçine yoğurt ve ılınmış tereyağını katıp yoğurun.
  3. Hamuru ikiye ayırıp yarısını streç filme sarın. Kalan hamura elenmiş kakao ve sütü katıp yoğurun.
  4. Kakaolu hamuruda streç filme sarın. Hamurları buzdolabına koyup 1 - 2 saat dinlendirin.
  5. Daha sonra hamurları yarım parmak kalınlığında açın ve üst üste yerleştirip rulo yapın. Tekrar streç filme sarın ve buzdolabında 1 - 2 saat bekletin.
  6. Soğuyan hamuru 1 cm. kalınlığında dilimleyin ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.
  7. Önceden ısıtılmış fırında 175 derecede fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin.


   BON APPETİT...

15 Kasım 2010 Pazartesi

8 Kasım 2010 Pazartesi

ERGİN'İMİN ŞEKER HAMURU KAPLI ZENCEFİLLİ DOĞUMGÜNÜ KURABİYELERİ

Merhaba
Bugün size canım oğlumun 1.Doğum Günü'nde yaptığım şeker hamurlu zencefilli kurabiyeleri takdim ediyorum efendim..Geçtiğimiz nisan ayındaydı ama o günlerde blogum yoktu  :) O nedenle bugün paylaşmak istedim ve bu benim ilk şeker hamuru kullandığım tarifimdi ve çoook çalışmam lazım çooook :) daha güzel yapabilmem için sizinde bu konuda önerileriniz varsa şeker hamuru kullanımı ile ilgili olarak lütfen bana yazın ...
Bu arada zencefilli kurabiye tarifini internetten almıştım ama kaynağını hatırlamıyorum , not almamışım :( Eğer biliyorsanız lütfen bana yazın sevgili dostlarım.. Afiyet olsuuuun :)



Malzemeler:

1 pk.oda ısısında margarin

420 gr.un(Margarinin yumuşaklığına göre artıp,azalabilir)

1 pk.kabartma tozu

1 çay kaşığı(silme)zencefil tozu
1,5 çay kaşığı(silme)karanfil tozu
1 çay kaşığı tarçın
110 gr. pudra şekeri
100gr.bal


Yapılışı :

-Pudra şekeri ve yağ mikserle çırpılır,krema kıvamına getirilir.

-Un,kabartma tozu,baharatlar ve bal eklenip yoğrulur.

-Hamur 2'ye bölünür.Herbir hamur 3 cm.çapında olacak şekilde yuvarlanır.Buzdolabının alt rafında 1 saat kadar dinlendirilir.
-1 saat sonra katılaşan hamurdan harf kalıbıyla kesilir. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir.
 -200 derece ısıtılmış fırında 13-15 dk.kızartmadan pişirilir.
-Fırından çıkarıp soğuttuktan sonra aynı kalıplarla renkli şeker hamurları kesilip kurabiyeyi su veya balla ıslattıktan sonra yapışması için şeker hamurları ile  dikkatlice kurabiyelerin üzeri kaplanır.




    BON APPETİT...    
  

4 Kasım 2010 Perşembe

ZEYTİNYAĞI KULLANMAK İÇİN 7 SEBEP

Türkiye'de kişi başına yılda 1.5 litre olan zeytinyağı tüketimi Yunanistan'da kişi başına 25, İspanya'da 15, İtalya'da 14, Suriye'de 7, Tunus'ta 6, Fas'ta 2 kilogram seviyesinde. Diğer Akdeniz ülkelerine kıyasla çok az ...


1) Zeytinyağının en önemli özelliği zeytinyağının bir meyvenin suyu olması. Çekirdekten çıkarılan özlü yağların işlemleri biraz daha farklı. Oysa zeytinyağı çıkarmak için hiçbir ek işlem, kimyasal müdahale gerekmez.
2) Tavaya koyduğunuz yağda mısır özü yağının 160 dereceyi, ayçiçek yağının ise 170 dereceyi geçmemesi gerekir, geçtiğinde kansolojen ve sinir sistemini etkileyen faktörler meydana çıkar oysa zeytinyağı 200-210 dereceye kadar form değiştirmiyor, değiştiğinde de kendini saklamıyor hemen renk ve kokusuyla uyarıyor. Oysa diğer yağlarda bu farkı anlayabilmek dahi çok zor.
3) Zeytinyağı kendi içerisinde nem taşır. Bu da, kızartma yaparken pişirdiğiniz malzemenin nem ve tadının içeride kalmasına yardım eder. Ayrıca mısır özü, ayçiçek ve kanola yağlarının ayrı ayrı veya birlikte kullanıldığı deneylerle, zeytinyağının diğer tüm yağlara göre daha fazla çıtırtı verdiğini, aynı zamanda yiyeceğin içine işlemediğini görmüşler. Yani daha az yağ emerek daha çıtır çıtır olabiliyor kızartmalar.
 

4) Zeyinyağının içerisindeki yağ asitleri yeni doğan bebeklerin gelişiminde faydalı olduğu, zeytinyağı tüketen annelerin sütlerinin kalitesinin diğerlerine göre çok daha verimli olduğu görülmüş. Ayrıca zeytinyağındaki glyserol kompozisyonu anne sütündekine en çok benzeyen yağ.
5) Zeytinyağının cinsine de bağlı olarak kendi rayha ve aroması var. Dolayısıyla çiğ yiyeceklere, haşlanmış sebzelere ve peynirlere pek yakışır. Sarımsakla cilveleşmesi sonucundaysa başlı başına bir lezzet doğar.
6) Biberiye ve fesleğen gibi yeşilliklerin rayihalarını, karabiber, kırmızı biber, tuz ve sarımsağı kısa sürede içine alır ve hazırladığınız et, tavuk veya hamur işine geçiriverir hemen. Başka hiçbir yağda tatlar bu şekilde çözülüp birbirine geçmez, böyle bir dansla karşılaşamazsınız.
7) Sayesinde zeytinyağlılar yapabiliyoruz hem de, daha ne olsun!


Hürriyet Cumartesi , Refika Birgül'ün yazısından alıntıdır.

1 Kasım 2010 Pazartesi

EZOGELİN ÇORBASI

Merhaba ,
Sonbaharın son ayındayız ve önümüz kış.... Kasım ayının ilk haftası hava raporlarına göre güneşli geçecekmiş ama buna rağmen havalar soğuk seyretmekte normal olarak.. E kış güneşi ne kadar ısıtırsa içimizi amaa ben midenizi bu sıcak havalarda sıcacık tutacak bir çorba tarifi vermek istiyorum.Mis gibi doyurucu, besin değerleri açısından yüksek biiir çorba EZOGELİN..... Adı bile çok narin :)




Malzemeler :
  • 1 çay bardağı kırmızı mercimek
  • 1 yemek kaşığı kırık pirinç
  • 1 yemek kaşığı ince bulgur
  • 1 adet orta boy kuru soğan
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ veya zeytinyağı
  • 3 yemek kaşığı un
  • 1,5 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı kuru nane
  • Tuz
  • 1,5 litre su
Yapılışı :
  1. Öncelikle kırmızı mercimek, bulgur ve pirinci yıkayıp bir tencereye koyun ve üzerini geçecek kadar su ilave edin. Ve ocakta haşlanmaya bırakın.
  2. Ayrı bir tencerede sıvıyağda küçük , yemeklik doğranmış kuru soğanı kavurun. Unu ilave edin birkaç kez daha çevirin, ardından salçayı ( bir parça su ile sulandırdıktan sonra ) ve kuru naneyide ilave edip karıştırmaya devam edin.
  3. Malzemeler birbirine karıştıktan sonra 1,5 litre suyu ilave edin, kaynamaya bırakın.
  4. Kaynadıktan sonra daha önceden haşlamış olduğumuz mercimek,pirinç ve bulguru ilave edin bu esnada tuzunuda atın ve karıştırın , orta ateşte  pişmeye bırakın.
  5. Arada karıştırarak , yaklaşık 10 - 15 dakika pişirin.
  6. Veee sıcacık servis yapın.

BON APPETİT ...

31 Ekim 2010 Pazar

ÇİKOLATALI MİLFÖY

Merhaba bu tatlımı tatlı çikolatalı milföyleri tüketmeden önceee milföylü tatlar etkinliği için Güloanne'nin Mutfağı'na  gönderiyorum...





Malzemeler: 
  • Milföy hamuru
  • Bitter çikolata
  • Pudra şekeri

 Yapılışı :


  1. Milföy hamurları çözüldükten sonra oklavayla ya da elle biraz daha açın.
  2. Bitter çikolataları ister kıyarak istersenizde bütün halde bir köşesine koyun ve yuvarlayarak kapatın.
  3. Şekil itibarıyle yalancı kruvasanda diyorum ben buna.
  4. Fırın tepsisine koyarak önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kızarana kadar pişirin.
  5. Fırından çıktıktan sonra ılıtıp üzerine pudra şekeri serpin.

BON APPETİT...

25 Ekim 2010 Pazartesi

KURUYEMİŞLİ KEK



Merhaba,
Bir süredir tarif ekleyemedim o nedenle hem tatlı niyetine olsun diye düşünerek güzel keklerimden biri ile hafta başını karşılamak istedim. Tabi kek dün yapıldı ama benim kek canavarı oğlumdan, yiyip bitirmeden önce, fotoğraflamak için köşe bucak kaçırmak zorunda kaldım veeee elbette fotoğraftan sonra tabakta görmüş olduğunuz dilim canım oğlumun midesinde son yolculuğuna gitti :)






Malzemeler :
  • 3 su bardağı tam buğday unu
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 4/3 su bardağı sıvıyağ
  • 3 adet yumurta
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • Kuru kayısı, kuru incir, ceviz, kuru üzüm
  • 2 tepeleme yemek kaşığı kakao
Yapılışı :
  1. Yumurtalar ile toz şekeri mikserle yaklaşık 10 dakika homojen hale gelene kadar çırpın.
  2. Yoğurt ve sıvıyağı ilave edip birlikte tekrar çırpın.
  3. En son kabartma tozu, vanilya, unu eleyerek karışıma ilave edip çırpın.Kakaoyu ekleyip tekrar çırpın.
  4. Miktarlarını belirtmedim kuru yemiş ve meyvelerin damak tadınıza göre miktarlarda küçük küçük kesin ve unlayın kek karışımına ilave edin son bir kez tahta kaşıkla karıştırın.
  5. Yağlanıp, unlanmış veya yağlı kağıt serdiğiniz kalıbınıza karışımı döküp önceden hafif ısıtılmış fırında 150 derecede yaklaşık 1 saat kadar pişirin. Kürdan testiyle pişip pişmediğini kontrol edin.
  6. Fırından alıp tel ızgarada soğutun ve en üstüne pudra şekeri eleyin.

BON APPETİT...


15 Ekim 2010 Cuma

BİR DEMLİK SOHBET VE YONCA GIDA


Merhaba,
Sevil Hanım'ın bir demlik sohbet sitesinde yonca gıda ile birlikte izleyenleri için çok güzel bir hediye paketi hazırlamışlar. Bu hediyeyi kazanabilmek için neler yapmanız gerektiğini linklere tıklayarak öğrenebilir, 3 şanslı izleyiciden biri siz yada ben olabilirim :)

Bu etkinlik 31.10.2010 tarihine kadar geçerli sonuçlar 01.11.2010 tarihinde kazanan şanslı izleyiciler bir demlik sohbet adlı siteden duyurulacak.
Bol Şanslar :)






AYŞE TÜTER, BLOGGER’LAR İLE BİRARAYA GELDİ

Ayşe Tüter, İstanbul’lu bayanlar ile buluştu.


Yonca Gıda, İstanbul’lu blogger bayanlar ile ünlü yemek danışmanı Ayşe Tüter’i bir araya getirdi. Etkinlikte hem birlikte kahvaltı edip hem de Ayşe Tüter ile sohbet etme imkânı bulan blogger lerın keyfine diyecek yoktu.

Yonca Gıda yetkililerinin yaptığı marka ve ürün tanıtımlarının ardından, Yonca Gıda ürün özelliklerini anlatan Ayşe Tüter ayrıca ünlü tariflerini de sevenleri ile paylaştı. Bayanların yemeklerle ilgili tüm sorularını yanıtlayan Ayşe Tüter kendisine gösterilen yoğun ilgiden de çok memnun kaldı.

İstanbul İTÜ Maçka kampüsü sosyal tesislerinde düzenlenen etkinliğe katılan Yonca Gıda yetkilileri ‘ İzmir ve Ankara’dan sonra etkinliğimizin İstanbul ayağını da gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Diğer illerde de bu gibi etkinlikler gerçekleştirmeye devam edeceğiz.Bunun içinde çalışmalarımız devam etmekte..’ diyerek bu tür buluşmalarının diğer illerde de devam edeceğini belirttiler.

13 Ekim 2010 Çarşamba

KAKAOLU KEK


Malzemeler :
  • 3 su bardağı un
  • 3 adet yumurta
  • 4/3 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1-2 yemek kaşığı kakao
  • 1/2 limon suyu
  • 2 yemek kaşığı hindistan cevizi

Yapılışı :
  1. Tüm malzemeler oda sıcaklığında olmalıdır.
  2. Şeker ve yumurtaları 5-8 dakika kadar homojen olana dek mikserle çırpın.
  3. Sıvıyağ ve sütü ekleyip tekrar çırpın.
  4. Un,kabartma tozu ve vanilyayı ekleyerek tahta kaşıkla karıştırın. Bu aşamada bir bardak kadar kek hamurunu başka bir kaba aktarın.
  5. Kek karışımına limon suyunu ve hindistan cevizini ekleyerek karıştırın ve yağlanmış yada yağlı kağıt serilmiş kek kalıbına dökün.
  6. Ayırdığımız bir bardak kadar kek hamuruna kakaoyu ekleyip karıştırın ve kekin üzerine şekil vererek dökün.
  7. Önceden ısıtılmış fırında 150 derecede yaklaşık 1 saat kadar pişirin.Kürdan testiyle pişip pişmediğini kontrol edin ve fırından aldıktan sonra 10 dakika kadar dinlendirin ve kalıbından çıkarıp tel ızgarada soğumaya bırakın.


BON APPETİT...

11 Ekim 2010 Pazartesi

DAMLA SAKIZLI KEK


Merhaba,
Hafta sonu çok çalıştım :) Ama bugün ekleyebiliyorum bloguma tariflerimi. Keksever bir aile olarak iki çeşit kek yaptım bizde bir hafta gider artık :) Bugün damla sakızlı olanın tarifini paylaşacağım sizinle , malzemeleri karıştırırken dahi damla sakızının kokusu buram buram miss gibi koktu... Pişerken artık nasıl oldu derseniz sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

Malzemeler:
  • 3 su bardağı un
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 4/3 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 3 adet yumurta
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 çorba kaşığı damla sakızı macunu (bulamazsanız 1 paket damla sakızıda olur)
  • 1 avuç kadar kuru üzüm
Yapılışı :
  1. Yumurtalar ile toz şekeri beraber homojen oluncaya dek 5-8 dakika kadar mikserle çırpın.
  2. Yoğurt, sıvıyağı ve damla sakızınıda ekleyip tekrar çırpalım.
  3. En son un,kabartma tozu,vanilyayı da beraberce eledikten sonra ekleyip tahta kaşıkla tüm malzemeyi birbirine iyice yedirinceye kadar karıştıralım.
  4. Yağladığınız ya da yağlı kağıt serdiğiniz kalıba kek malzemesini döküp,kuru üzümleri de üzerine serpiştirin ve ısıtılmış fırında 150 derecede yaklaşık 1 saat kadar pişirin. Kürdan testiyle pişip pişmediğini kontrol edelim.
  5. Piştikten sonra fırından çıkarıp 10 dakika kadar dinlendirdikten sonra kalıptan çıkarıp tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın. Aksi takdirde alt kısmı nemli kalıyor.


BON APPETİT...

7 Ekim 2010 Perşembe

Mahallenin En Mutlu Yumurcağı




Merhaba,
Nihayet bitirebildim kitabı normalde bu kadar uzun sürede okumam kısa sürede bitiririm ama meşguliyetler çok olunca okumaya ayrılan zaman biraz azalıyor ama hiçbir zaman kopmuyor:)
Eğer hamile ve doğuma yakınsanız veya 1 ile 4 yaş arasında sevimli bir yumurcağınız var ise evinizde kesinlikle okumalısınız derim. Kolay bulunan bir kitap değil heryerde tükenmiş oluyor genelde yılmayıp üstüne düşerseniz yeni basımını yaptırabiliyorsunuz.
İçindeki püf noktaları ne zaman , nasıl, ne şekilde çocukların tepkilerine karşılık verileceği konusunda örnekli anlatımlar var. Gelişim dönemleri bu dönemlerde onların neyi, nasıl gördüğü ile ilgili ipuçları ve buna benzer onların dilini çözmemizi yarayacak ince noktalar... Ben çok faydalandım umarım sizinde işinize yarar.
Bundan sonra bu blogumda yemekle ilgili yayınlara yer vereceğim. Diğer kitap tanıtım ve yorumlarımı diğer blogumdan www. hayatherdaimguzel.blogspot.com dan ulaşabilirsiniz.



4 Ekim 2010 Pazartesi

HAVUÇLU KEK


Merhaba,

Hafta sonu sesim çıkmadı diye sizler için birşey hazırlamadım zannetmeyin. Birazdan tarifini vereceğim Havuçlu Kek geçen hafta içinde bahsetmiş olduğum Beyaz Unsuz Şekersiz Hamur İşleri adlı kitaptan aldım. Tarifi aynen uyguladım ve sandığımdan çok güzel bir sonuç aldım ve yiyen herkes çok beğendi. Bir diğer tarifim pazar kahvaltısı için yaptığım tatlı çöreklerdi ama yenilip bittiği için :) fotoğraflayamadım, bir dahaki sefere inşaallah. Tarifte var olan doğal kaya tuzunu kullanamadım çünkü alışverişe çıktığımda almayı unutmuşum, onun dışında tarifi aynen uyguladım. Beğeneceğinizi umuyorum. Umarım yapma fırsatınız olur ve yorumlarınızı benimle paylaşırsınız. Şimdiden afiyet olsun herkese.. İyi haftalar :)



Malzemeler:


  • yaklaşık 2 su bardağı tam buğday unu

  • 1 tatlı kaşığı karbonat

  • 1 tatlı kaşığı tarçın

  • 1/2 tatlı kaşığı toz karanfil

  • bir tutam muskat rendesi

  • 1/2 çay kaşığı doğal kaya tuzu

  • 3 su bardağı ( 4-5 adetten ) havuç rendesi

  • 1 su bardağı dövülmüş ceviz

  • 2 çorba kaşığı yoğurt

  • 4 yumurta ( oda sıcaklığında )

  • 1,5 çay bardağı zeytinyağı

  • 1 su bardağı pekmez

Yapılışı :



  • Yaklaşık 30 cm. çapında bir kek kalıbının tabanını yağlayıp unlayın ve bir kenarda bekletin. Fırınınızı 160 (turbo 140) derecede ısıtın. Un ve karbonatı eleyerek bir kaba alın. Elekte kalan kepeği de unun içine ilave edin. Baharatı ve tuzu ekleyip güzelce karıştırın.

  • Havuç rendesi, ceviz ve yoğurdu ayrı bir kabın içinde bekletin.

  • Yumurtaları iyice kabarıncaya kadar, yaklaşık 10 dakika çırpın. Zeytinyağı ve pekmezi ekleyip tekrar güzelce karıştırın. Yumurtalı karışımın içine önce unlu, sonra da havuçlu karışımları ilave edin. Tüm malzeme birbiri ile harmanlanana kadar tahta kaşıkla karıştırın.

  • Önceden hazırladığınız kalıba döküp üzerini düzeltin. Sıcak fırının alttan ikinci rafında yaklaşık 1 saat pişirin. Kekin ortasına batırdığınız kürdan temiz olarak çıkmalı.

  • Piştikten sonra 10 dakika kalıbının içinde dinlendirin. Bir bıçak yardımıyla keki kalıbın kenarlarından kurtarın ve tersyüz edin. Tekrar düz yüzüne çevirip tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın.

BON APPETİT...





29 Eylül 2010 Çarşamba

Beyaz Unsuz Şekersiz Hamur İşleri...


Merhaba,


Eminim çoğu blog yazarı bu kitaptan haberdardır. Bende haberdar olmama rağmen okumaya, incelemeye fırsatım olmamıştı, birkaç günde okudum,inceledim ve aktarmak istedim. Arzu Aygen ve Ülfet Aygen'in tarifleri ve hikayeleri .. Çok sıcak bir anlatımları var ve tarif aktarımlarıda hem bilgilendirici, püf noktaları ile birlikte aktarımları mutfakta yeni başlayan mutfakseverler içinde çok anlaşılır ve teşvik edici.... Hem kitabın sonunda doğal gıdalara ulaşabileceğiniz adreslerde mevcut.


Gelelim içeriğine kitabın adındanda anlaşılacağı üzere 3 beyazsız tarifler; rafine şeker, un, sofra tuzu yerine bunların doğal alternatifleri ile hazırlanmış olmaları..Pekmez, bal, kaya tuzu, tam buğday unu, kepekli un kullanılıyor.Kitap 6 bölümden oluşuyor. İlk bölümde Kullanılan doğal malzemeler hakkında bilgilendirme, neden bunların tercih edildiği üzerine açıklayıcı bilgiler..

Altıncı bölümde rehber adresler mevcut. Bu bölümler arasında kalan dört bölümde ise leziz tarifler yer alıyor.Ev ekmekleri, pideler, pizzalar, börekler, kişler, poğaçalar, çörekler, simitler, kekler, kurabiyeler adını taşıyor. Vee bazılarına ait fotoğraflar ilk sayfalarda yer alıyor, hepsinin fotoğrafı yok.
Önümüzdeki günlerde denedikçe bu lezzetleride sizlere aktaracağım.

Herkese güzel, sıcacık günler diliyorum.....

25 Eylül 2010 Cumartesi

ÇİKOLATALI CHEESECAKE




Merhaba,
İyi pazarlar :) Eveeeet size olan sözümü tuttum vee tatlı sürprizimle karşınızdayımmm... Cheesecake çeşitlerinin hepsine bayılırım ve çeşit çeşit denerim. Fırında pişen ve pişmeden soğuk olarak hazırlanan iki türü var ben bugün size baking dediğimiz pişen türünden yaptım.

Malzemeler:
  • 400 gr. labne peynir
  • 200 gr. krema
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 3 adet yumurta

Alt Tabanı :

  • 1,5 paket pötibör bisküvi
  • 100 gr. margarin veya tereyağ

Üzeri İçin :

  • 180 gr. bitter çikolata ( 2 paket )
  • 200 gr krema

Yapılışı :

  • Öncelikle alt tabanını hazırlayarak başlayalım. Pötibör bisküvileri rondoda un haline getirin.Önceden eritip ılıttığınız margarini ekleyerek beraberce biraz yoğurup, kelepçeli kalıba eşit bir şekilde yayalım. İç harcı hazırlayana kadar buzdolabında dinlendirin.Ben kalıbın içine yağlı kağıt seriyorum servis tabağına transfer ederken büyük kolaylık oluyor.
  • Karıştırma kabına labne peynirini ve toz şekerini koyun.Mikserle iyice karışana dek çırpın. Ardından bir paket kremayıda ekleyip beraberce çırpın.Bu esnada vanilyayıda ekleyin. Yumurtaları tek tek ekleyerek çırpın. Karışımı bisküvi tabanının üzerine boşaltın - bu esnada küçük kabarcıklar olursa bunları kürdan yardımıyla patlatın, pişme sırasında çatlamalara neden oluyor -. 170 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 1 saat pişirin. Pişme zamanı fırının cinsine göre değişiyor baktığınızda kabarmış ve üzeri kahverengini almış ise pişmiş demektir. Fırını kapattıktan sonra içerisinde soğumaya bırakın -hemen fırının kapağını açıp çıkartırsanız çökme oluyor - ben yine 1-1.5 saat sonra çıkartıyorum ılımış oluyor. Oda ısısında soğuttuktan sonra çikolatalı sosuda üzerini kaplayacak şekilde boşaltın ve her yere yayılmasını sağlayın. Buzdolabında en az bir gece bekletin. Ertesi gün daha lezzetli oluyor ama zamanınız yoksa en az 5 saat buzdolabında durması yeterli.
  • Çikolatalı sos için bir paket kremayı bir taşım kaynatın.Ocağın altını kapatıp çikolataları içine atın ve kaşıkla karıştırarak erimesini ve bütünleşmesini sağlayın. Vee cheesecake'in üzerini kaplamak için hazırdır.

NOT: Tüm malzemelerin buzdolabından çıkarıldıysa eğer en az 1 saat oda ısısında bekletilmesi gerekiyor.


BON APPETİT...
















24 Eylül 2010 Cuma

PATLICANLI PİLAV


Merhaba,

Yeni bir tarifle geldimm :) Mis gibi, sıcacık, doyurucu, besleyici, yanında ikinci bir yemeğe ihtiyaç duymayacağınız tek başına bir öğün olup sizleri doyuracak garantiyi veriyorum:) Yanına buz gibi köpüklü bir ayran ve belki de bir yeşil salata yeterli olacaktır..Gelelim tarifimize ....


Veeee pazar günü ise sizi çook ama çook tatlı bir sürpriz bekliyor sevgili dostlarım :)
To be continued..........




Malzemeler :




  • 4 adet patlıcan

  • 1 kase silme pirinç

  • 2 adet orta boy kuru soğan

  • 4 adet domates

  • 1/2 su bardağı sıvıyağ veya zeytinyağı

  • 1 yemek kaşığı yenibahar

  • 1 çay kaşığı karabiber

  • 2 yemek kaşığı kuş üzümü

  • 2 yemek kaşığı çamfıstığı

  • Tuz


Yapılışı :



Öncelikle patlıcanları alaca soyup küp şeklinde doğrayıp tuzlu suda beklettikten ve acı suyu çıktıktan sonra kızartıp bir kenarda hazır bekletelim.



Pilav için zeytinyağında yemeklik doğranmış soğanları kavuralım.Pembeleşmeye başlayınca rendelediğimiz domatesleri ilave edip, kavurmaya devam edelim. Domatesler suyunu çekmeye başladığı zaman önceden tuzlu sıcak suda 5 dakika kadar beklettiğimiz pirinçleride ilave edip kavurmaya devam edelim. Pirinçler şeffaflaşmaya başladığı zaman ölçü olarak kullandığımız kase ile 2 kase su koyalım, tuzunu ilave edip pişmeye bırakalım. Pirinçler suyunu çekip göz göz olunca ocağın altını kapatmadan yenibaharı,karabiberi,yıkayıp süzdüğümüz kuşüzümlerini ve çam fıstıklarını pilavın üzerine koyup kapağını kapatıp yaklaşık 1 dakika bekletelim ve ocağın altını kapatalım. Önceden kızarttığımız patlıcanlarıda ekleyelim güzelce tüm malzemeleri karıştıralım ve temiz bir bez örtüp kapağını kapatıp demlenmeye bırakalım.



Veeee çok soğutmadan servis yapıp güzelce yiyelim :)



NOT: Tuz ve baharatları kendi damak zevkinize göre arttırıp azaltabilirsiniz.





BON APPETİT...





23 Eylül 2010 Perşembe

AŞKIN İKİNCİ YARISI


Merhaba ,


Bugün, yakında vizyona girecek bir yerli filmden söz etmek istiyorum. Başrollerini Mehmet Aslantuğ ve Arzum Onan'ın paylaştıkları Aşkın İkinci Yarısı... Her ikiside hem çift olarak hem de oyuncu olarak beğendiğim iki değerli insan. Yıllar önce hatırlarsanız dizi filmlerin sayılı olduğu dönemlerde Sıcak Saatler isimli diziyi asla kaçırmazdım seyretmez adeta bende oynardım onlarla sanki.. 2 yıldır çekimleri devam eden ve nihayet bulan film seyirciyle 8 Ekim'de buluşacak. O günüde iple çekeceğim... Mehmet Aslantuğ'un sadece oyuncu olarak değil yapımcı, senarist ve yönetmen olarak da imzasını taşıyor.


Filmin konusuna gelince: Bir sahil kasabasında münzevi hayatı süren adam, bir sabah beklemediği bir sürprizle karşılaşır. Kapıda kendisini bekleyen sürpriz, yıllar önce terk ettiği karısıdır. Adam bir alkol bağımlısıdır ve karısı onu tüm uğraşlarına rağmen onu bu alışkanlığından kurtaramamıştır. Baş edemedikleri bu sorunun ardından adam altı yıl önce karısını terk etmiş ve yaşadığı sahil kasabasına taşınmıştır. Uzun yıllar sonra hayat onların yollarını bir kez daha kesiştirmiştir.


22 Eylül 2010 Çarşamba

YAYLA ÇORBASI


Merhaba,

Sonbahar kendini göstermeye başladı artık, yavaş yavaş havalar serinlemeye başladı yağışlı günler bizleri bekliyor. En sevdiğim havalar bunlar ve en ihtiyaç duyulan şeyde nedir?? Sıcak birşeyler içmek..Evet tahmin ettiğiniz üzere bugün sıcacık bir çorba tarifi vereceğim sizlere hem kolay ,hem besleyici ,hem de doyurucu.


Malzemeler : 2 litre su (200 ml.bardak ile 10 bardak)

2 su bardağı yoğurt

1 çay bardağı kırık pirinç

1 tepeleme yemek kaşığı un

1 adet yumurta

Tuz

Üzeri için : Zeytinyağı

Kuru nane

Kırmızı pul biber


Yapılışı : Öncelikle tencereye yoğurdu, yıkanmış süzülmüş pirinci, unu ve yumurtayı alalım. Malzemeler bütünleşene dek karıştıralım. Sonra üzerine 2 lt. suyu ilave edelim. Ocakta sürekli karıştırarak kaynatalım. Kaynadıktan sonra altını biraz kısarak pirinçlerin pişmesini bekleyelim.

Ben yaklaşık 10 dakika kadar tutuyorum kaynadıktan sonra yeterli oluyor. Ocağı kapattıktan sonra tuzunu -damak zevkinize göre miktarını belirleyebilirsiniz- da ekleyerek karıştırın. (Tuzunu en son atmamızın nedeni pişirme sirasında atıldığı takdirde yoğurt kesiliyor.) Zeytinyağı veya sıvıyağında kuru nane ve kırmızı pul biberi yakıp çorbaya ilave ettikten sonra karıştırıp servis yapabilirsiniz.



BON APPETİT...

21 Eylül 2010 Salı

İRMİK TATLISI


Merhaba,

Bugün sizlerle irmik tatlısı tarifimi paylaşacağım.Çok bilindik olmasına rağmen en hafif, pratik, lezzetli ve ekonomik olanını seçtim. Yapımıda çok kısa bir zamanınızı alıyor tatlı krizi yaşayanlardansanız zaman zaman bu tarif tam da size göre :)

Ayrıca bu tarifimle http://www.hamaratabla.com un düzenlemiş olduğu Tatlı Yiyelim Tatlı Yarışalım!!! adlı yarışmasına katılmış bulunmaktayım. Haydi sizde şimdi kolları sıvayın çok kısa bir zamanda tarifimi deneyip görüşlerinizi paylaşın.. Yarışmada oylarınızı ve desteğinizi bekliyor olacağım.

Şimdiden teşekkürleeeeer...


Malzemeler : 1 su bardağı irmik

2 su bardağı toz şeker

4 su bardağı süt


Yapılışı : Tüm malzemeyi bir tencereye koyun ve ocakta sürekli karıştırarak pişirin.

Kıvamı koyulaşıp kaynamaya başlayınca bir iki taşım daha kaynatıp ister

orta boy bir borcamı isterseniz de tek tek kalıpları kullanabilirsiniz servis

tabağını ıslattıktan sonra ( bu işlemi yaparsanız kalıba yapışmaz servis sırasında )

tatlıyı dökelim. Oda sıcaklığında soğuduktan sonra buzdolabına koyup en

az 1-2 saat bekledikten sonra servis yapabilirsiniz. Servis sırasında

tarçınla süsleyebilirsiniz bu tatlıya çok yakışıyor.

18 Eylül 2010 Cumartesi

ÇİĞ BÖREK


Merhaba,

Nihayet hafta sonuna ulaşabildik ve oğlumda uyuduktan sonra mutfağa girip rahatça birşeyler yapmaya fırsat bulabildim..Hafta sonuda olduğu için beş çayına şöööyle çıtır çıtır sıcacık çayla beraber çiğ börek yapayım istedim. Aslında hamur yoğurmak belki kiminin gözünü korkutabilir ama başladıktan sonra hepsi çabucak bitiverdi ve benim ufaklıkta mis gibi kokulara uyanıp o da bizlere eşlik etti.... Gelelim tarifimize aşağıda vereceğim ölçülerde bir hayli fazla çıkıyor hatta hamurun yarısını ayırdım buzdolabına kaldırdım yarın pazar kahvaltısına sıcacık pişirip yiyelim diye.. Haydi kolay gelsin, şimdiden afiyet olsun....


Hamur malzemeleri: 2 bardak su (istenirse 1 bardağı süt olarakta değiştirilebilir)

1 yumurta

1 çay bardağı sıvıyağ

Tuz

Alabildiği kadar un

İç malzemeleri : Kıyma

Sivri biber, kuru soğan

Karabiber, kırmızıbiber

Tuz

Sıvıyağ


Yapılışı : Un haricindeki tüm malzemeleri yoğurma kabına alıp beraberce karıştırın. Sonrasında unu azar azar ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında yoğurun.Hamur bütün bir hal alınca üzerini kapatıp oda sıcaklığında dinlendirin. ( Ben 2 saat kadar dinlendirdim. ) . Bu arada harcı için malzemeleri az bir yağda beraberce tavada kavurdum. Çiğdende konulabilir ama ben kısa bir süre beraber ocakta çevirmeyi tercih ediyorum. Dinlenen hamurdan yaklaşık 2 ceviz büyüklüğünde hamur koparıp az bir un ve merdane eşliğinde açılır ve iç harcı konulduktan sonra yarım ay şeklinde kapatılır. Kapattıktan sonra kenarları düzgün bir formda olsun diye aynı hat üzerinden çay tabağıyla geçip düzeltiyorum, böylece kenarları aynı hizada oluyor. Veee son olarak kızgın yağda arkalı önlü kızartıp afiyetle yeni demlenmiş miss gibi çay eşliğinde yiyoruuuz. İster sade ister domates, maydanoz eşliğinde tüketebilirsiniz.Doyurucu bir öğün size, pratik, hızlı...
İç harcı için ölçü belirtmedim damak zevkinize göre malzemeleri kullanabilirsiniz.Ayrıca peynirli,patatesli,mevsiminde ıspanaklıda çok lezzetli olur.


BON APPETİT....
Bu tarifimi Hobidünyam Woman Forum tarafından düzenlenen yemek etkinliğinin 6.sı olan Kahvaltılıklar Etkinliği'ne katılım için http://fatosla-lezzetli-tarifler.blogspot.com/ adresine gönderdim.

15 Eylül 2010 Çarşamba

AJANDA ONLİNE AKTÜEL DERGİ


Merhaba ,
Evet başlıkta da gördüğünüz üzere yeni bir online dergi keşfettim ve sizinlede paylaşmak istedim. Haziran ayında ilk sayısı yayınlanmış. İster online okuyabilirsiniz yada PDF dosyası olarak bilgisayarınıza indirip arşivleyebilirsiniz.İstersenizde print edip kağıttan okuma zevkine varırsınız.
Dediğim gibi daha yeni keşfettim o nedenle Eylül sayısını inceleme fırsatım oldu 99 sayfa dolu dolu bir yayın.. Kitap, müzik,sinema, sergi, etkinlik, gezi, röportaj ve daha bir sürü şey... Bu sayıda cafe fernando blogunun yazarı Cenk Sönmezsoy ile yapılan röportaj var. Sıkı takipçilerinden olduğumu belirtmeden geçemiyeceğim. Kaçırmayın derim dergiye hemen bir göz atın. Abone olun yeni sayıları mail adresinize gelsin böylelikle kaçırmadan takip etmiş olursunuz.... Benden söylemesi....
http://ajandadergi.blogspot.com

13 Eylül 2010 Pazartesi

TATİL SONRASI :(



Merhaba,



Bayram sonrası yine kaldığımız yerden hayata devam ediyoruz. Yine sizlerle olmak çok güzel. Ama tariflerime hafta sonu devam edeceğim,işbaşı yaptık ve evde minik annesinin sevgisine, şefkatine ve ilgisine ihtiyacı olan çok tatlı bir oğlum var. Bayram tatilini Çanakkale'de dostlarımızla geçirdik. Yörenin güzelliğine misavirperverlikleri de eklenince değme keyfimize modundaydık. Çok uzun süre kalmadık belki ama kaldığımız süre içersinde de çekirdek ailemle beraber mutlu, huzurlu, sessiz, sakin, nezih , şeker tadında bir Ramazan bayramı geçirdik. Kafamızı dinledik kısacası. Veee İstanbul'a hiç dönmek istemedim açıkçası. Bundan mütevellit aracımız arıza yaptı ve rötarlı geldik :)....... Siz neler yaptınız ?? Umarım herkesin bayramı dilediği gibi, gönlünce geçmiştir. Nice bayramlara......

8 Eylül 2010 Çarşamba

HAYIRLI BAYRAMLAR


HERKESE HAYIRLI BAYRAMLAR DİLİYORUM.
BAYRAMDAN SONRA GÖRÜŞMEK VE KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM ETMEK DİLEĞİYLE ...............

Special design for Sonbahar Tatlar / Blog Tasarımı