Türkiye'de kişi başına yılda 1.5 litre olan zeytinyağı tüketimi Yunanistan'da kişi başına 25, İspanya'da 15, İtalya'da 14, Suriye'de 7, Tunus'ta 6, Fas'ta 2 kilogram seviyesinde. Diğer Akdeniz ülkelerine kıyasla çok az ...
1) Zeytinyağının en önemli özelliği zeytinyağının bir meyvenin suyu olması. Çekirdekten çıkarılan özlü yağların işlemleri biraz daha farklı. Oysa zeytinyağı çıkarmak için hiçbir ek işlem, kimyasal müdahale gerekmez.
2) Tavaya koyduğunuz yağda mısır özü yağının 160 dereceyi, ayçiçek yağının ise 170 dereceyi geçmemesi gerekir, geçtiğinde kansolojen ve sinir sistemini etkileyen faktörler meydana çıkar oysa zeytinyağı 200-210 dereceye kadar form değiştirmiyor, değiştiğinde de kendini saklamıyor hemen renk ve kokusuyla uyarıyor. Oysa diğer yağlarda bu farkı anlayabilmek dahi çok zor.
3) Zeytinyağı kendi içerisinde nem taşır. Bu da, kızartma yaparken pişirdiğiniz malzemenin nem ve tadının içeride kalmasına yardım eder. Ayrıca mısır özü, ayçiçek ve kanola yağlarının ayrı ayrı veya birlikte kullanıldığı deneylerle, zeytinyağının diğer tüm yağlara göre daha fazla çıtırtı verdiğini, aynı zamanda yiyeceğin içine işlemediğini görmüşler. Yani daha az yağ emerek daha çıtır çıtır olabiliyor kızartmalar.
4) Zeyinyağının içerisindeki yağ asitleri yeni doğan bebeklerin gelişiminde faydalı olduğu, zeytinyağı tüketen annelerin sütlerinin kalitesinin diğerlerine göre çok daha verimli olduğu görülmüş. Ayrıca zeytinyağındaki glyserol kompozisyonu anne sütündekine en çok benzeyen yağ.
5) Zeytinyağının cinsine de bağlı olarak kendi rayha ve aroması var. Dolayısıyla çiğ yiyeceklere, haşlanmış sebzelere ve peynirlere pek yakışır. Sarımsakla cilveleşmesi sonucundaysa başlı başına bir lezzet doğar.
6) Biberiye ve fesleğen gibi yeşilliklerin rayihalarını, karabiber, kırmızı biber, tuz ve sarımsağı kısa sürede içine alır ve hazırladığınız et, tavuk veya hamur işine geçiriverir hemen. Başka hiçbir yağda tatlar bu şekilde çözülüp birbirine geçmez, böyle bir dansla karşılaşamazsınız.
7) Sayesinde zeytinyağlılar yapabiliyoruz hem de, daha ne olsun!
Hürriyet Cumartesi , Refika Birgül'ün yazısından alıntıdır.